Tatilden döneli iki hafta oldu. Su gibi'ye yazdığım gibi 12 saatlik bir yolculuk yaptık, ben bizimkilerin araba koltuklarına eski bir çarşafı ikiye kesip kılıf yaptım, emniyet kemeri parçaları için de delikler açtım, çok rahat oldu hiç terlemediler, kafa koruyucusuna da tülbent koydum, arada nemlenince değiştirdim. Oyuncakları sırayla çıkardım çabuk sıkılmasınlar diye, bir de bir buçuk saatte bir besledim. Uslu durdu kuzularım ara arada uyudular. Ancak son saate doğru artık sıkıntıdan mızmızlanmaya başladılar. Olacak tabi o kadar artık. (Ben arkada iki koltuğun arasındaki daracık yerde o kadar saatte bittim tabi:) Dönüşte de aynı prosedürü uyguladık, üstelik bir de İzmir'e uğradık.
Bodrum'da bir hafta bir tatil köyünde kaldık, oradan Marmaris'te kaynımın evi var oraya geçtik. İkisi de müthiş sıcaktı tabii. Kuzular gündüzleri özellikle Marmaris'te sıcaktan fenalık geçirip isilik döktüler. Hep evde oturmadık, hazır altımızda araba varken Göcek, Ölüdeniz, Bozburun, Hisarönü vs gezdik. Kızlar da beş buçuk aylıkken seyyah oldular böylece.
Bodrum'da ayaklarını denize soktuk pek hoşlarına gitti(6 aydan önce denize tam sokmayın dedi doktorumuz). Hanımefendiler ayrıca kendilerine özel şezlong istediler, belirtirim.
Geçen hafta tatil sonrası kontrolümüze gittik. Aşılarını oldular, kahvaltıya başlama direktifi aldık, yavaş yavaş tattırıyorum ama bizimkiler pekmezi pek sevmediler galiba ne yapsam acaba?
Gün geçtikçe büyüyorlar, halının üzerine yorganı serip üzerine yatırıyorum, oyuncaklarını da yanlarına veriyorum, mutfağa kadar gidip dönüyorum ve bir bakıyorum ki biri yuvarlana yuvarlana kapıya gelmiş, diğeri sehpanın altına girmiş veya birbirlerinin elindeki oyuncağı almaya uğraşıyorlar, minik kuzularım benim